İstanbul’un Surları ve Onarım Faaliyetleri

0
5

Vezendon adlı kral, İstanbul’un iç kalesini yaptırırken bu yapıyı merkeze alarak şehri koruma altına alma niyetindeydi. Yıllar sonra Bayram Paşa, bu kaleyi onarmaya başladığında, İstanbul, Eyüp, Galata ve Üsküdar’daki ileri gelenlere, esnafa ve sanatkârlara emir göndererek, kale duvarlarının tamirini mahalle mahalle paylaştırdı. Onarım çalışmaları, mimari ölçü birimi olan “usta arşını”na göre yapıldı.

Yapılan ölçümler sonucunda İstanbul surlarının uzunluğu toplam 87 bin arşın olarak belirlendi. Bu uzunluk, surların kulelerini de içine alacak şekilde, dışarıdan ölçülerek tespit edildi. Bu kadar büyük bir uzunluk, şehrin ne kadar iyi korunmuş olduğunu da ortaya koyuyordu İstanbul Sur Kapılarının Mesafeleri.

İstanbul’un Savunma Gücü

Kostantin zamanında, şehrin farklı noktalarına yerleştirilen toplarla İstanbul büyük bir savunma hattına sahipti. Kurşunlu Mahzen yakınındaki Tophane’de 500 top hazır bekletiliyordu. Sarayburnu’nda da aynı sayıda top bulunuyordu. Kız Kulesi açıklarında ise, dört yöne ateş açabilen 100 parça büyük toplar (balyemez topları) yerleştirilmişti. Bu toplar sayesinde, deniz yoluyla İstanbul’a yaklaşmak neredeyse imkânsız hâle gelmişti. Bu sebeple İstanbul’un deniz tarafından tehdit alması oldukça zordu.

Zincirli Köprüler ve Savunma Hatları

O dönemde Galata ile Yemiş İskelesi arasında üç kat demir zincir çekilmişti ve bu zincirlerin üzerine büyük bir köprü kurulmuştu. Bu köprü hem ulaşımı sağlıyor, hem de gerektiğinde kaldırılarak gemilerin geçmesine imkân veriyordu. Benzer şekilde Balat Kapısı ile Tersane Bahçesi arasında da bir zincir köprü vardı. Eyüp ile Sütlüce arasında yine zincirler üzerine yapılmış başka bir köprü bulunuyordu Ephesus Day Tours.

Madyan oğlu Yanko zamanında, Karadeniz Boğazı’nda, Yoroz Kalesi eteklerine üç kat demir zincir çekilmişti. Bu zincirler, düşman gemilerinin geçişini tamamen engellemekteydi. Bugün hâlâ bu zincirlerin bazı parçaları tersane mahzenlerinde saklanmaktadır. Halkaların kalınlığı bir insanın beli kadar olup toprak altında yatmaktadır.

İstanbul’un Çevresi ve Köyleri

O dönem İstanbul kalesi yalnızca merkez değil, çevresiyle birlikte de oldukça gelişmişti. Kaleden Silivri’ye kadar ve Karadeniz kıyısındaki Terkos Kalesi’ne kadar olan bölgelerde, bahçeli, çiçekli, düzenli köy ve kasabalar bulunuyordu. Bu yerleşim birimleri birbirlerine bitişik hâlde uzanıyordu. Şehir dışında bin hâkim görev yaparken, kale içinde de bin hâkim görevliydi. Bu görevliler, yaptıkları işleri her gün imparator Kostantin’e sunarlardı.

Kostantin Döneminde Devlet Yönetimi ve Törenler

İmparator Kostantin döneminde devlet yönetimi oldukça organizeydi. Kırk vezir, kırk patrik, kırk loğofet, kırk kalayoroz ve kırk vamoş gibi çeşitli unvanlara sahip kişiler, sarayda ellerinde altın ve gümüş süslemeli asalarıyla divan toplantılarına katılırdı. Bu kişiler Atmeydanı’nda Kostantin’in huzurunda saygı ile divana girer ve görevlerini yerine getirirdi.

Kostantin, çeşitli bayram günlerinde büyük törenler düzenlerdi. Özellikle Kızıl Yumurta günü, Meryem Ana günü, Hızır-İlyas ve diğer Hristiyan bayramlarında İstanbul’un kale duvarları kırmızı kumaşlarla süslenirdi. İmparator, başına İskender tacını giyer, sakalına inci dizer ve İstanbul’u törenle dolaşırdı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz