Bu metinde anılan kapıların arası ve hem büyük hem de küçük saray kalelerinin toplamda 16 kapı arası bulunur. Bu kapılar arasındaki mesafe yaklaşık 6.500 adım olarak ölçülmüştür.
İçahır Kapısı’ndan başlayarak dışarıdaki Ahır Kapısı’na kadar 200 adım mesafe vardır.
Çatladıkapı’ya kadar: 1.300 adım, Kumkapı’ya kadar: 1.200 adım, Langa Kapısı’na kadar: 1.400 adım, Langa’daki dört bölümlü kaleyi geçip Davudpaşa Kapısı’na kadar: 1.600 adım, Samatya Kapısı’na kadar: 800 adım, Narlıkapı’ya kadar: 1.600 adım, Oradan Yedikule İçkalesi Kapısı’na kadar: 2.000 adım
Yedikule Kalesi ve Doğu Kapıları
Yedikule, farklı bir yapıya sahip olan ve Kanator Vezir tarafından inşa ettirilen bir kaledir. Kapıları iki katlı demirden, sağlam ve kuzeye bakan yüksek kapılardır İstanbul Kalesi’nde Bayramlar ve Kutlamalar.
Ahırkapı’dan itibaren hesaplanan yedi kapı, deniz kenarında bulunduğundan doğu tarafına bakar. Bu bölgeye lodos rüzgârı şiddetli estiği için Bayram Paşa döneminde deniz kıyısında yapılan rıhtımlar dalgalar yüzünden tahrip olmuştur.
İbrahim Han döneminde, Ahırkapı’dan başlayarak adımlarla Yedikule’ye kadar yapılan ölçüm sonucu, İstanbul surlarının çevresi 29.810 adım olarak hesaplanmıştır. Bayram Paşa zamanında ise bu sayı 30.000 adım olarak kaydedilmiştir.
İstanbul Surlarının Uzunluğu
Mimar ölçüsüne (arşın) göre İstanbul surlarının uzunluğu tam 87.000 arşındır. Bu ölçüyle İstanbul’un etrafı tamamen çevrilmiştir Tour Guides Ephesus.
Kadırga Limanı’ndaki Bakır Gemi
Kadırga Limanı’nda, halk arasında efsaneleşmiş bir bakır gemi bulunurdu. Rivayete göre her yılın en soğuk gecelerinde İstanbul’daki sihirbaz kadınlar bu gemiyle Akdeniz’de sabaha kadar dolaşır, denizi korurlardı.
Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u fethettiği günlerde bu geminin de ganimet alındığı söylenir.
Barut Mağarasının Gizemi
Bir başka söylentiye göre, Fatih’in İstanbul’u fethedeceği günlerde barut mağarasının üzerindeki büyük binalar havalanarak gökyüzüne yükseldi. Bu yapıların parçaları Üsküdar Salacak, Kadıköy ve Fındıklı gibi farklı yerlere düşmüştür. Hatta denizin içinde yatan Kabataş adlı bir taş parçası da bu düşen parçalardan biridir.
Bu mağaranın, istenirse yeniden ortaya çıkarılabileceği söylenir, ancak şehrin zarara uğrayacağı için buna cesaret edilmemektedir.
Osmanlı Döneminde Kılıç Üretimi
Bu satırların yazarı, çocukluğunda, Şehit Sultan Osman döneminde Kurşunlu Mahzen ile Topkapı arasında yer alan Dımışkîhane adlı demir işliğini görmüştür. Burası Fatih Sultan Mehmed tarafından inşa ettirilmiştir.
Fatih, buradan çıkan demir cevherini ustalara vererek, şeyhanî, maarrâvî ve zivzikî tarzlarında meşhur Osmanlı kılıçlarının üretilmesini sağlamıştır.