Ökümenik sıfatı, «meskûn topraklar» demek olan Yunanca bir kelimeden (oikumene) gelir ve Hıristiyanlığın başlangıcından beri bütün yerel Kiliseler’in temsilcilerini bir araya getiren konsiller için kullanılır. XIX. yy’da ökümenizm terimi Protestan Kiliseleri’nin yapılaşmasını ifade etmek için kullanılırdı. Bugün ise bütün Hıristiyan inançları arasında bir birlik sağlama amacına yönelik arayışları ifade eder.
XX. yy’ın başında Protestan ve Ortodoks Kiliseleri, dünyada Hıristiyan inancının birliğini vurgulamak için birlikte iki hareket başlattı. Sonra bu iki hareket birleşerek 1948′de merkezi Cenevre’de olan Kiliseler Ökümenik Konseyi’ni meydana getirdi.
Amaç düşünce ve eylem
Bu konsey Protestan ve Ortodoks Kiliselerin çoğunluğunu bünyesinde topladı (yüz küsur ülkede üç yüzün üstünde Kilise). Amaç düşünce ve eylem dünyasında Hıristiyanlığın varlığını kanıtlamak ve idame ettirmekti. 1992′de Roma Katolik Kilisesi bu örgüte hâlâ üye değildi, ama yaklaşık olarak yedi yılda bir toplanan uluslararası toplantılara gözlemciler göndermekteydi (Yedinci toplantı, Canberra, Avustralya, 1991). 1997′de de, Avusturya’nın Graz şehrinde İkinci Avrupa Ökümenikleri toplantısı yapıldı.
Protestanlık ile Katoliklik ve Katoliklik ile Ortodoksluk arasındaki ökümenik temaslar ve girişimler ise daha yenidir. Bunlar İkinci Vatikan Konsili’nin Protestanlığı resmen bir Hıristiyan mezhebi olarak tanımasından ve XII. yy’daki karşılıklı aforozların Papa VI. Paulus ve Patrik Atenagoras tarafından kaldırılmasın dan sonra gündeme gelmiştir. Başlangıçta büyük bir coşkuyla karşılanmış olan ökümenik hareket, Kiliseler’in birliği ütopyasını hayata geçirebilecek sanılmıştı.
Bu amaç Hıristiyanların bölünmesine ve laikleştirilmesine karşı bir protesto olarak değer taşımıştır. Ne var ki, dinsel inançlar düzeyinde birçok anlaşmazlık çözülmüş ve görüş farklılıkları azalmışsa da, başka alanlarda hiçbir ilerleme kaydedilmemiş ve özellikle Katoliklik ile Protestanlık arasında ahlaki konularda var olan ayrılıkların önemi üzerinde bir bilinçlenme meydana gelmiştir. Ayrıca, çok seslilik olumlu bir değer sayılmaya başlanmış ve kurumsal bir birlik artık öncelikli bir amaç olmaktan çıkmıştır.
Read More about AŞIRI TUTUCULUK VE KÖKTENDİNCİLİK