Evvelâ Seyyid Muhammed Hacı Bektaş bin Seyyid Musa Nişaburî bin Seyyid İshak es-Sâkin-i Râye bin Seyyid İbrahim-i
Mükerrem el-Askerî biri Seyyid Musa (Ebî Sebha diye tanınır) bin Seyyid İbrahim el-Murtaza el-Asgar bin İmam Musa Kâzım Allah hepsine rahmet eylesin.
Şüphesiz İbrahim el-Mücâb Muharrem, Horasan Sultanı İmam Ali bin Musa Rıza’nm ana baba bir küçük kardeşidir. Zira ki İmâm İbrahim Mücâb, Abbas, Kasım ve Hamza adlı yüce şahsi-yetlerin hepsi bir anadan olduğundan İmam Musa’nın 37 evlâdı arasında seçkin olmuşlardı. Yani ki “sıfat-ı Necmetü’n-nübüvve” diye şöhret bulmuşlardı.
Hacı Bektaş-ı Velî’nin muhterem babaları Seyyid Musa-yı Mükerrem, “Nişaburî” lakabıyla meşhur olmuştur. İmam Musa Rıza vefatından sonra Horasan yurdundan göçüp Nişabur şehrinde oturdular. Orada Şeyh Ahmed adlı bir azizin Hateme adındaki kızını aldı, Hacı Bektaş-ı Velî o kızdan dünyaya geldi. Çocuklar arasında dürüstlükle ye dindarlıkla seçkinleşip Türk-i Türkân Hoca Ahmed Yesevî’nin müridlerinden Şeyh Lokman ki, Horasan erenlerindendir, büyük babası Hacı Bektaş’ı Şeyh Lokman’a öğrenciliğe verip Hacı Bektaş onlardan dünya ve din ilimlerini öğrendi. Şeyh Lokman hazretleri Horasan’da ulu sultan idi. Hatta İmam Câfer devrinde olduğundan İmam Câfer mübârek kendi hırkasını Bayezid-i Bistamî eliyle adı geçen Şeyh Lokman hazretlerine giydirdi ve,
“Bu hırka sahibi geldiğinde emanettir, onlara teslim eyle” diye emaneten gönderip teberrüken Şeyh Lokman giyip yine sakladılar. Onlar da bütün Horasan erenleri huzurunda hırkayı Hacı Bektaş-ı Velî’ye teslim edip tevhidlerle ve zikirlerle hırkayı Bektaş-ı Velî giymişlerdir ki hâlâ Bektaşî fukaralarının giydikleri on iki imam işaretli on iki terekli beyaz tâc ve cübbe yenli beyaz abâ hırka idi. Ama irşadı Hoca Yesevî’den görüp Rum erenlerinden olduğundan izin isteyip yedi yüz fukara ile Seyyid Mu- hammed Buharî-i Saltık ile Hacı Bektaş’ı Anadolu’da Os- mancık’a gönderdi.
Mevlânâ-yı Rumî, Hacı Bektaş-ı Velî, Şems-i Tebrizî, Kluh- yiddin-i Arabî, Karaca Ahmed Sultan ve başka yetmiş büyük ev- liyâlar bir yerde toplanarak has sohbetler edip Orhan Gazi asrında Hacı Bektaş-ı Velî meşhur olup yeniden çeri yani yeniçeri peyda Edip Rum diyarlarım Orhan ile birlikte feth edip 700 fukaralarının hepsini feth olunan şehirlerde post sahibi etti. Muhammed’Buhârî Sarı Saltık Bay’ı Kâfiristan’a gönderip Dobruca, Eflak ve Boğdan, Leh ve Rusya’da çok gazalar edip “Saltık” namıyla meşhur oldu.
Hacı Bektaş-ı Velî
Onun için hâlâ Rumeli’de 700 Bektaşî tekkesi vardır. Daha sonra Hacı Bektaş-ı Velî tarihinde yine Orhan Gazi zamanında vefat etti. Orhan Gazi, Hacı Bektaş Sultan’m cenaze-sinde bulunup Kırşehir’de defn ettiler. Allah rahmet eylesin istanbul tours guide.
Nice bin keşif ve kerâmetleri görülmüştür. Nur dolu mezarlarım Tatar beylerinin inançlı temiz bir kızı Gevherî Hanım adında kadın yaptırmıştır. Zamanın geçmesiyle harap olmaya yüz tutunca Süleyman Han asrında Kayseri sancak beylerinden Şeytan Murad namıyla anılmakta olan bir bey Hacı Bektaş kabrini ve tekkesini yeniden imar edip lacivert kurşunla kapatmıştır. Kabri ve şehri süslemiştir. Daha sonra bütün dostlar, tekke ihya eden hakkında “Şeytan Murad değil Sultan Murad imiş”, demeye başladılar ki büyük evliyâlara inanırmış. Allah hepsine rahmet eylesin dediler. İnşaallah Hacı Bektaş Sultan’ın tekkesi de mahallinde yazılır.
Şeyh Seyyid Ahmed Kebîr-i Rufâî: Orhan Gazi şeyhlerinden ulu sultandır. Amasya’nın Lâdik şehri içinde Ulu Cami’de medfundur. Vefat tarihi 752’dir [1351].
Şeyh Haşan Rufâî: Orhan Gazi bu zâta inanırdı. Tokat’ta Sünbüllü Baba’ya yakın bir tekkede gömülüdür. Lâdik şehrinde gömülü olan Şeyh Ahmed Kebîr-i Rufâî’nin amcasımn oğludur.
Şeyh Geyikli Baba: Bektaşî fukaralarındandır.
Şeyh Karaca Ahmed Sultan: İran şehzâdelerindendir. Dünyayı terk ederek seyahat ile Orhan Gaziye gelip Hacı Bektaş-ı Velî ile müşerref olmuşlardır. Akhisar beldesinde gömülüdür, ulu âsitânesi vardır. Kırşehir’de de makamları vardır, halkın ziyaret yeridir Mevlânâ Alâeddin.
Şeyh Ahî Evran-ı Kayseri: Selçuklulardan beri yaşayıp Orhan Gazi ile görüşme şerefine ermiştir. Molla Hünkâr (Mevlânâ Celâleddin Rumî), Şems-i Tebrizî, Sadreddin-i Konevî ve Hacı Bektaş-ı Velî ile de sohbet etmiş, debbağlık eder ulu sultandır. Denizli şehrinde gömülüdür.
Şeyh Abdâl Musa
Şeyh Abdâl Musa: Sultan Orhan Gazi zamanında yaşamıştır.
Şeyh Abdâl Murad: Sultan Orhan Gazi zamanında yaşamıştır. Ziyaret yerleri mahallinde anlatılır.
Orhan Gazi oğlu Sultan I. Murad Gazi Hudavendigâr’ın tahta çıktşımn anlatılması tarihinde tahta çıktı. Doğum tarihi 727 [1327].
Gazi I. Murad Han’ın fetihlerinin anlatılması Evvelâ Edime fethi sene 761 [1360], Siroz Kalesi’nin fethi sene 786 [1384], Varna büyük savaşı sene 846 [1442], Batnos fethi, Misis fethi, Burgos fethi, Dimetoka fethi, Keşan-ili fethi, İpsala fethi mükerrer ve Edime Zağrası fethi, Gümülcine fethi, Kütahya Kalesi fethi, Hamidili fethi, Akşehir fethi, Seydişehir fethi, Yalvaçhisar fethi, Burkoz fethi, Polya yani Tanrı-yıkdığı fethi, İskete fethi, Marilye fethi, Havâle fethi, Dusin fethi, Zihne fethi, Siroz’un ikinci defa fethi, Ferkariye fethi, Köprü fethi, Pirlepe fethi, Manastır fethi ve Filoronya fethi.
Bu kaleler feth olup bütün Müslüman gaziler ganimet mallarıyla zengin oldular ve yeniçeriler altın yaldızlı üsküf giydiler idi.
Bilecik şehrinde bir cami. Bursa Yenişehri’nde bir cami, bir zâviye ve orada Postun-pos Baba’ya bir tekke inşa etti.
Gazi Hüdâvendigâr’ın Kosova savaşında vefatı 791’de [1389] Kosova çenginde üç kere yüz bin kâfiri kılıçtan geçirip büyük gaza etmişken yerlere serilmiş kâfir leşlerini seyrederken Miloş Koblaki adlı kâfir leşler içinden kalkıp Murad Han’ı o mahalde bıçağıyla vurup şehit etti. Karnını yarıp kalbini Piriştine dışında Gülab Nehri kenarında büyük bir türbe içinde defn ettiler. Hâlâ halkın ziyaretgâhıdır. Melek Ahmed Paşa efendimiz Bosna’dan gelirken tamir edip bakımını yaptı. înci tanesi gibi nur dolu bir türbe olup içine türbedar ve Kur’ân okuyanlar tayin eyledi. Murad Han’ın naaşım Bursa’ya getirdiler.